Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre; kollukta ifade alma sırasında müdafi olan avukatların beyanları da ifade alma tutanağında yer alacak.
Yönetmeliğin 23’üncü maddesinde yer alan, “Müdafi şüpheliye bütün kanuni haklarını hatırlatabilir ve müdafinin her türlü müdahalesi tutanağa geçirilir.” hükmü değiştirilerek, “Müdafi şüpheliye bütün kanuni haklarını hatırlatabilir. Müdafinin beyanı ve her türlü müdahalesi tutanağa geçirilir.” düzenlemesi yapıldı.
Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile “Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği”nin ekinde yer alan “ifade alma tutanağının” örneği de değiştirilerek örnek tutanağa “müdafiden soruldu” kısmı eklendi.
AVUKATLAR DEĞİŞİKLİKTEN MEMNUN
Avukatlar Mahir Işıkay, Feza Yalçın ve Hasan Gürbüz, yapılan değişikliği Odatv’ye değerlendirdi.
Avukat Mahir Işıkay şunları söyledi:
“Normal şartlarda kolluğun aldığı ifadede hazırlık soruşturmasının bir bölümü aslında fiili olarak ifade verirken beyanda bulunabiliyorduk. Daha sonra İçişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle kollukta verilen ifadede avukatın beyanının alınmayacağı yayınlandı.
Bunun hukuksuz olduğunu beyan ettik. Kolluk da devletin memuru genelgeye uyguladı.
Bunun hukuksuzluğu şurada. Birçok savcı sadece kollukta verilen ifadeyle soruşturma yürütüp sonuçlandırabiliyor. Oradaki ifadeyi okuyor, iddianame hazırlıyor.
Avukatın fonksiyonu azalıyor. Avukat normal şartlarda sorguya müdahale etmez edemez zaten. Hukuksuz haksız hukuka aykırı bir sorgulama varsa avukatın müdahale etmesi gerekir ama bu yönetmelik çıktıktan sonra ikinci bir iş çıktı avukatlar gidip savcılığa ayrıca beyanda bulunmak durumunda kaldılar.
“BENİ RAHATSIZ EDEN ŞEY…”
Resmi Gazete’de bu şekilde düzenleme yapılması hukuka uygun. Beni rahatsız eden şey “avukatın müdahalesi de tutanağa geçer” ifadesi.
Müdahaleden kasıt ne onu anlamak gerekir. Yuvarlak bir tanım olmuş. Avukatları da zan altında bırakabilecek bir cümle. Avukatın ifadesinin de oraya geçirilmesi bizim için uygun.
İfadeyi veren kişi hukuki vasıflandırmayı bilemeyebilir. Avukatın rolü soruşturmanın akıbeti açısından son derece önemli ve iyi bir düzenleme.
FEZA YALÇIN
Avukat Feza Yalçın herkesin müdafiye erişim hakkının sınırsız şekilde sağlanması gerektiğini söyledi ve şunları kaydetti:
“Kural olarak, ceza hukukunda, müdafiye erişim sınırsız kabul edilmelidir. CMK’ya(150.md), Avukatlık Kanunu’na (1.md) ve AİHS’ne (6.md), AİHM kararlarına, bu düzenleme uygundur.
“ADİL YARGILAMAYI SAĞLAYACAKTIR”
Yapılan bu değişiklik, hukuka aykırı delillerin elde edilmesinin önüne geçecek, adil yargılanmayı sağlayacak bir uygulamadır.
Müdafi, her zaman ve her yerde temsil ettiği kişi yönünden, aktif yardımda bulunmalı ve bu kişinin haklarının korumasının, önündeki engelleri kaldırabilme imkanına sahip olmalıdır.
Kolluk sorgusu için de bu şekilde olmalıdır. Müdafi yardımı ile, şüphelinin özgür iradesine yönelik, bu iradeyi ortadan kaldıracak şekilde ortamda mevcut olan durumlar ve delillerin toplanmasında yapılabilecek baskı ve zorlamalar tutanağa geçirilebilecektir.
Şüpheli susmak istiyorsa susma, ifade vermek istiyorsa ifade vermesinde, her türlü baskı ve özgürlüğü yok eden durumları müdafi, tutanaklara geçirebilecektir.”
HASAN GÜRBÜZ
Avukat Hasan Gürbüz ise şu ifadeleri kullandı:
“Yerinde bir değişiklik. Bir yandan savunma hakkı güçlendirilirken ifade alma sırasında yaşanan tartışmalar da son bulmuş olacak.
Ayrıca şüpheli lehine olan delillerin toplanması hususundaki talepler de ilk ifadede tutanağa geçmiş olacak.
“SORUŞTURMALAR DAHA SAĞLIKLI OLACAKTIR”
Soruşturma dosyası savcının önüne gittiğinde de şüpheli müdafisinin beyan ve talepleri görülecek ve taleplerin ne kadarının araştırılıp araştırılmadığı da görülecek.
Düzenleme hakkıyla uygulandığında soruşturmalar daha sağlıklı ve hukuki zeminde yürütülmüş olacaktır.
Böylece savunma hakkının kısıtlanması hususundaki tartışmalar da büyük ölçüde giderilmiş olacaktır.”
Uğur Can Biçer