Semih Çelik’in Eyüpsultan’da Ayşenur Halil’i, Fatih’te ise İkbal Uzuner’i öldürdükten sonra Edirnekapı’daki surlardan atlayarak intihar etmesi tüm Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Dr. Öğr. Üyesi Duygu Buğa, İncel şiddeti tüm taraflarıyla ele aldı.
İncelin 2000’li yıllardan sonra gündeme gelmiş olan bir kavram olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Buğa, “Özellikle toplumsal medyada kapalı kümeler üzerinden bir ortaya gelen bu bireyler dışlanmış, izole olmuş, toplumda bir yer bulamayan, karşı cins tarafından kendilerini ilgi cazibeli olarak görmeyen erkeklerden oluşan gruplardır” sözlerini kullandı.
‘KADIN DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN FİKİRLERİNİ PAYLAŞIYORLAR’
Sosyal medya üzerinden gruplaştıklarını belirten Dr. Buğa, “Toplum olarak erkeklere makul kalıplar yüklüyoruz. Kendilerini toplumdan dışlanmış olarak gören bu şahıslar de toplumsal medya içerisinde birlikte konuşabilecekleri, paylaşım yapabilecekleri bir ortam oluşturmuş oluyorlar. Burada da bayan düşmanlığı üzerinden his ve kanılarını paylaşıyorlar. Bu her türlü cinsiyetçi telaffuzun, şiddet içerikli telaffuzların paylaşıldığı bir yer haline geliyor” diye konuştu.
TEMELİNDE TOPLUMSAL EŞİTSİZLİK VAR
Bu kümelerin oluşum nedenlerinin başında toplumsal eşitsizliklerin geldiğini lisana getiren Dr. Buğa, “Temelinde cinsiyet eşitsizliği geliyor. Toplumumuz erkeklere de bayanlara da çok önemli yükler yüklüyor. Erkeklerde, ‘Erkeklik Krizi’ dediğimiz bir kavram var. Kendini gereğince erkek hissedemediği durumda kırılgan bir hale gelen, hatta diğerlerine düşmanlıkla sonuçlanabilen durumlarla karşı karşıya kalıyor. Burada ayrımcılığın, eşitsizliğin önüne geçmeliyiz” tabirini kullandı.
‘BU BİR HASTALIK’ DİYİP GEÇEMEYİZ
Dr. Buğa, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Radikalleşmiş İncelleri şiddete başvuran beşerler olarak görüyoruz. Hepsinin geçmişinde yolunun bilhassa psikiyatrik hizmetlerinden geçtiğini lakin, yardım alamadıklarını görüyoruz. Burada ‘Bu bir hastalıktır’ deyip geçmek hakikat değil. Bunun nedeni bir psikiyatrik rahatsızlık değil, bunun altında önemli hususlar bulunmaktadır. İnsellerin çocukluk ve ergenlik devirlerine baktığımızda çocuk istismarı ve akran zorbalığını görmekteyiz.”