Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan tabip Mehmet-Ümmü Gülsüm Kuyucu çiftinin 2 çocuklarından büyüğü Zeynep Dila Kuyucu (18), girdiği TYT ve yabancı lisan imtihanlarından 500 tam puan alarak Türkiye birincisi oldu.
Lise boyunca sistemli olarak ders çalıştığını söyleyen Kuyucu, ailesinin bu süreçte daima gerisinde olduğunu lisana getirdi.
Kuyucu artık ise ailesi üzere tabip olmak yerine bilgisayar mühendisliği kısmında okumak istiyor.
“9. sınıftan itibaren düzenli olarak çalışıyordum”
Anne ve babasının kendisini her durumda desteklediklerini kaydeden Zeynep Dila Kuyucu, “Her vakit fedakarlıklarıyla, takviyeleriyle ardımda olduklarını hissettim. Hiçbir vakit bana ‘Ders çalış, şunu yap, bunu yap’ demediler. Onlara hakikaten çok minnettarım. Tüm ailem beni destekledi. 9. sınıftan itibaren sistemli olarak ders çalışıyordum. 12. sınıfın başına kadar her hafta öğretilenleri o hafta içinde çalışıp hallediyordum. Böylelikle son sınıfa çok fazla bir şey bırakmadım. 11. sınıfın başından itibaren çok fazla TYT denemeleri çözdüm. Her hafta ya da 2 haftada bir deneme imtihanları çözdüm. 12. sınıfta eksilerime yönelerek tek seferde onları halletmeye çalıştım” dedi.
Geceleri ümitsizliğe düştüğüm anlar oldu
Ailesinin hekim olmasının zorlukları olduğunu söyleyen Kuyucu, “Bugün en memnun günüm olmasına karşın annem hekim olduğu için şu an hastanede hastalarıyla birlikte. Bugün onunla birlikte olamadığım için üzgünüm ancak birinci olduğum için memnunum. Üniversiteye hazırlanırken geceleri ümitsizliğe düştüğüm oluyordu. ‘Ne yapacağım, bir sene daha mı hazırlansam’ diye düşünüyordum. O kadar çalışmama karşın insanın başına bu türlü şeyler giriyor. Lakin arkadaşlarımla konuşup yahut biraz dinlenip yine ders çalışmaya başladığımda bu fikirler geçiyordu. Birinci annem baktı imtihan sonuçlarıma. TYT’de birinci olduğumu söyledi. Sonucumun yeterli geleceğini bekliyordum lakin birinci olur muyum, olmaz mıyım emin değildim. Doğal ki çok keyifli oldum, çok gururlandım” diye konuştu.
“Çok fazla konu çalışıyordum”
Bilgisayar mühendisi olmak istediğini aktaran Kuyucu, “Hedefim her vakit bu oldu. İnşallah gerçekleşir. Üniversite imtihanlarına girecek olanların öncelikle panik yapmamalarını tavsiye ediyorum. 1 ayları kalmışsa da önlerinde tüm lise hayatları varsa da panik yapmadan, sakince eksiklerini belirleyip onlara yönelerek çalışmalarını tavsiye ediyorum. Böylelikle hem vakitten tasarruf etmiş olacaklar hem de boşu boşuna ders çalışmamış olacaklar. Ben hiçbir vakit çok soru çözen birisi değildim lakin bilhassa çok fazla husus çalışıyordum. Her şeyin detaylarını öğrenen birisiydim. Bunu yapmalarını tavsiye ederim. Esasen çalışırlarsa olmayacak bir şey yoktur diye düşünüyorum. Okuluma çok teşekkür etmek istiyorum. 4 sene boyunca beni hiçbir vakit yalnız bırakmadılar. Öğretmenlerimiz, müdürümüz, arkadaşlarım, okul vazifelilerinin her vakit yanımda olduklarını hissettim. Hepsine başka farklı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“İyi bir derece yapacağını tahmin ediyorduk”
Kızlarıyla daima gurur duyduklarını söyleyen baba Mehmet Kuyucu ise, “Çok keyifli olduk, çok sevindik. İmtihandan sonra yeterli bir derece yapacağını varsayım ediyorduk lakin birincilik beklemiyorduk. Birinci olduğu için çok memnun olduk, gururlandık. Birebir vakitte lisan imtihanında da Türkiye birincisi oldu. O da farklı bir gurur kaynağı bizim için. Kendisiyle her vakit gurur duyuyorduk esasen. Şu ana kadar hiçbir vakit bizi üzmedi. Derslerine daima tertipli bir biçimde çalıştı. Kendisine hiçbir vakit ‘Kızım ders çalış, derslerine dikkat et’ diye ortamızda bir muhabbet geçmedi.
“Kendisiyle gurur duyuyoruz”
Kendi sorumluluğunun şuurunda olan bir kızdı. Kendisiyle gurur duyuyoruz. İşin en sıkıntı kısmı ruhsal kısmı aslında. Bazen çocuklarda ‘Başaramayabilirim’ telaşı oluyor. Bu kaygı ile ilgili biz elimizden geldiğince kendisine takviye olmaya çalıştık. ‘Başaracağına inanıyoruz’ dedik. O da sağ olsun nizamlı bir formda çalışarak istediği puanı elde etti. Kendisiyle gurur duyuyoruz. Aileler çocuklarının yanında olsunlar. Zira bu işin en güç kısmı psikolojiyi yönetebilmek. Rahat olurlarsa başarabileceklerine inanıyorum. Anne – babaların da birebir halde çocuklarına her türlü takviyesi vermeleri gerekiyor. Onları hiç bir şey için zorlamamaları gerekiyor. Yalnızca ruhsal takviye vermelerinin kâfi olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
