Halk TV yazarı İsmail Saymaz, 22 Aralık’ta Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu’nun Düzgün Parti’den istifa ederek AKP’ye geçeceğine dair bir bilgi edindiğini belirtti. Bu habere başlangıçta pek ihtimal vermediğini, Zorlu’yla irtibata geçtiğini ve Zorlu’nun kendisine bu iddiayı kesin bir lisanla yalanladığını aktardı. Zorlu’nun Âlâ Parti’de birtakım düşünceler yaşadığını inkar etmediğini, lakin “AK Parti’ye asla geçmem” dediğini vurguladı.
Saymaz, sonraki süreçte Zorlu’nun Âlâ Parti’den istifa ettiğini duyunca mevzuyu hem kendisiyle hem de AKP kaynaklarıyla teyit etmeye çalıştığını yazdı. Zorlu’ya ulaşamadığını, telefonunun kapalı olduğunu tabir etti. Buna karşın AKP’li bir yetkilinin, büyük ihtimalle gelecek hafta düzenlenecek küme toplantısında Zorlu’nun rozet takarak partiye katılacağını doğruladığını, hatta şubat sonundaki parti kongresinde öteki Âlâ Partili milletvekili ve belediye liderlerinin da AKP’ye geçeceğini söylediğini kaydetti.
Öte yandan, Düzgün Parti’den görüştüğü kaynakların bu istifayı beklediklerini ve Zorlu’nun parti içinde farklı makamlara talip olup sonuç alamadığını belirtiklerini yazdı. Saymaz, Zorlu’nun Güzel Parti’den uzaklaştığını, kendisinin Zorlu’nun bir sonraki kongrede genel lider adayı olmak isteyeceğini varsayım ettiğini, fakat apayrı bir atılım yaparak AKP’ye yöneldiğini anlattı. Ayrıyeten Zorlu’nun daha önce “muhalif bir milliyetçi” kimlikle siyaset sahnesine çıktığını ve siyasete Meral Akşener’in takviyesiyle adım attığını hatırlattı. Artık ise kulislerde bakanlık vaadi karşılığında AKP’ye geçeceği istikametindeki tezlerin konuşulduğunu tabir etti.
Saymaz ayrıca, Zorlu’nun parti içinde Müsavat Dervişoğlu’ndan grup başkanvekilliği, parti sözcülüğü ve siyasi işler başkanlığı istediğini, fakat bu taleplerin karşılanmadığını belirtti.
İlgili kısımda şöyle yazdı:
“Müsavat Dervişoğlu’ndan grup başkanvekilliği, parti sözcülüğü ve siyasi işler başkanlığı istedi; alamadı.
İyi Parti’den uzaklaştı.
Ben bir sonraki kongrede genel lider adayı olmak istediğini sanıyordum.
Meğer hesabı oburmuş.
Zorlu, onu tanıdığım günden bu yana muhalif bir milliyetçiydi. Bu kimliğiyle siyasete atıldı. Daha birinci adımında Akşener’in sözcüsü ve milletvekili oldu. Siyasete zirveden indi. Şayet Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilseydi, tahminen o kabinede bakan olacaktı.”
Yazının tamamını okumak için .
|
Kuantum bilgisayarlar tüm şifreleri kırabilir mi? – Prof. Zafer Gedik anlatıyor
|
