Son vakitlerde gerici çevreler tarafından Alevi yurttaşlara yönelik yapılan “siyasal Alevilik” yaftalaması hakkında tartışmalar sürüyor. Bilhassa AKP’ye yakın ve “troll” olarak isimlendirilen isimler tarafından ortaya atılan telaffuz iktidar medyası tarafından da kullanıldı. Baas iktidarının devrilmesinin akabinde Suriye’deki Alevilere yönelik şiddetle birlikte Türkiye’de de kullanılmaya başlanan “siyasal Alevilik” yaftası, toplumsal şiddete kapı araladığı gerekçesiyle korkulara yol açtı. Aleviliğin siyasal İslamdaki şeriat üzere politik bir dönüşüm gayesi olmadığını hasebiyle siyasal denmesinin yanlış olduğunu vurgulayan uzmanlar, kelam konusu telaffuzun toplumda kutuplaşmalara sebep olabileceğine ait de ikazda bulundu.
‘SALDIRI SLOGANIDIR’
Konuya ait Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan siyaset bilimci Prof. Dr. Cangül Örnek, “Siyasal Alevilik etiketine itiraz edenlere siz de siyasal İslam diyorsunuz üzere bir karşılık geliyor. Lakin siyasal İslam, İslamcıların reddettiği bir kavram değil. İslamın şeriata dayalı hukuk ve devlet anlayışı vardır. İslam siyasal bir dindir. Siyasal Alevilik, Suriye’deki gelişmelerle birlikte Alevilerin Baas iktidarıyla özdeşleştirilmesi için uydurulmuş bir telaffuz. Alevilerin Baas’la da alakası yoktur. Ne Suriye’de ne Ortadoğu’da Baas bir alevi hareketi olmamıştır. Tam bilakis Sünni ve Hıristiyan Arapların öncülük ettiği bir siyasi harekettir bu. Toplumsal nefreti körükleyen bu yaftalamanın gayesi Alevileri sindirmek. Kavramsal bir paha atfetmemek lazım” dedi.
Türkiye toplumunun halihazırda kutuplaşmış bir durumda olduğunu ve ayrıştırıcı telaffuzların tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine ait ikazlarda bulunan tarihçi Reha Çamuroğlu ise “Siyasi Alevilik söylemi, Alevilerin ‘Türkiye’nin siyaseti Aleviliğin gereklerine nazaran şekillenmelidir’ diye bir söylemi olsaydı hakikat olurdu. Siyasi İslamcıların ‘Türkiye şeriat ülkesi olmalıdır’ telaffuzları üzere. Lakin Aleviliğin bu türlü bir tezi yok. Hasebiyle siyasal Alevilik lafı Alevilere düşman bölümlerin ürettiği bir taarruz sloganıdır. Bu telaffuzların Türkiye’ye çok ziyan verecek bir süreci başlattığını düşünüyorum” biçiminde konuştu.
‘YAPAY DÜŞMAN’
İlahiyatçı muharrir Cemil Kılıç da “siyasal Aleviliğin” yapay bir kavram olduğunu ve bu telaffuzun ardındaki gayeye dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek şu tabirleri kullandı: “Siyasal Alevilik yapay bir kavram. Siyasi İslamcılık hareketi mensupları kendi siyasi emellerini gizlemek ya da toplum nezdinde legalleştirmek için siyasal Alevilik diye bir kavram ürettiler. Bununla amaçlanan Türkiye’de ve İslam dünyasında Alevi fobisini güçlendirmek, bir mezhep çatışmasıyla Türkiye’nin toplumsal barışını dinamitlemek, oluşacak kaos ortamında da selefi-Vahhabi bir rejim kurmayı hedeflemektir. Bu anlayışı kitleselleştirebilmek için siyasal Alevilik telaffuzuyla yapay bir düşman inşa etmek istiyorlar. “Siyasal Alevilik” ulusal birlik ve bütünlüğümüzü yok etmeyi hedefleyen bir kavramdır.”