Çiğdem Yılmaz – Türkiye’de her yıl yüzlerce kişi ateşli silahla hayatını kaybediyor. Yılbaşından bugüne kadar 4000’e yakın silahlı şiddet olayında 2145 kişi öldü, 3896 yaralandı. Bu olayların 3172’sinde ateşli silah kullanıldı. Ateşli silahlar nedeniyle ölenler arasında yorgun mermi dolayısıyla hayatını kaybedenler de bulunuyor. Son birkaç ay içinde 10 yaşındaki Yusuf Yücel, 8 yaşındaki Mert Yıldırım, 10 yaşındaki Musa İlter “kör kurşun” olarak da adlandırılan “yorgun mermi” nedeniyle ölen çocuklardan sadece birkaçı. Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, bu tür olayların önlenebilmesi için yetkili kurumların gerekli önlemleri alarak etkin mücadele göstermesi gerektiğini söyledi.
‘Yasak getirilmeli’
Prof. Demirbaş, bireysel silahlanmanın azaltılması, düğün, asker uğurlamaları, bayram ve yılbaşı gibi etkinliklerde “kutlama” adı altında yapılan atışların yasaklanması gerektiğini kaydetti. Binlerce insanın ölümünün bireysel silahlanma sonucu olduğunu vurgulayan Demirbaş, şunları söyledi: “Ruhsatsız silahlar ve pompalı tüfekler çok yaygın görülüyor. 20-25 milyon silah olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık 4000 insan her yıl silahlarla işlenen suçların mağduru. Etkin cezalandırma gerekiyor. Çeşitli cezai yaptırımları öngören kanunlarımız var, asıl önemlisi kontrollerin kolluk kuvvetleri tarafından etkin olarak yapılması. Denetimler de yetersiz. Son yasal düzenlemelerle ruhsatsız silahlarla ilgili suçların, tutuklanmayı gerektirmeyen ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilen durumlar olduğunu görüyoruz. Sadece ceza olması yetmiyor, etkin uygulanması önemli.”
Prof. Dr. Timur Demirtaş, kutlama ve benzeri bahanelerle havaya ateş ederek can alan magandaların “olası kast” yerine “olası kastla insan öldürme” suçundan 25 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması gerektiğini söyledi.
‘İhbar hattı oluşturulmalı’
Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan da yılda 600’ün üzerinde “maganda kurşunu” ile ölümlerin gerçekleştiğini belirtirken, şunları dedi: “Ölen öldürenin yakını olduğu için bu konu kapatılıyor. Biz yıllardır kamu spotu oluşturulsun ve emniyete ihbar hattı getirtilmesini söylüyoruz. Sadece bunun için bir ihbar hattı olsa bu ölümler yüzde 50 azalır. Bir de düğün sünnet vb. benzeri etkinliklerden önce kolluktan birileri motorla gidip bir tur atarsa, bu da bu tür etkinliklerde silah kullanılmasının önüne geçer. Mutlaka denetim olmalı ve zorlaştırıcı tedbirlerin getirilmesi gerekiyor. Diğer taraftan bireysel silahlanmada ciddi bir artış söz konusu. Yapılması gereken şeyler belli ama yapılmadığı için bu şiddet olayları ve bireysel silahlanma artarak devam ediyor. Günde 15 kişi silahla öldürülüyor. En önemli cinayet nedeni silah. Yaygın, ulaşılabilir. İnsanların yoğun olduğu yerde artık güpegündüz silahları görüyoruz. Bireysel silahlanmayı artırıcı değil azaltıcı yasal düzenlemeler yapılmalı.”
‘Böyle adalet yok’
Tokat’ın Erbaa ilçesinde 17 yaşındaki lise öğrencisi Hanife Büşra Konyar, başına isabet eden yorgun mermi sonucu yaşamını yitirmişti. Konyar’ın ölümüne neden olan Ömer Kaya, 8 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Konyar’ın annesi Nakşiye Konyar, “Bir adam keyfine havaya ateş ettı diye ben 17 yaşındaki kızımı kaybettim. Sarhoşken 10 el ateş açan, bir insanın ölümüne sebep olan bu katil sadece 8 ay tutuklu kaldı ve bu adamla aynı ilçede oturuyorum. Böyle bir adalet yok. Böyle bir cezasızlığı kabul etmiyorum” diye isyan etti. Trabzon’da yaşayan Emir Yuşa Atıcı da (15) 13 ay önce fındık bahçesinde başına yorgun mermi isabet etti ve öldü. Emir Yuşa’nın ölümüne neden olan kişi tespit edilmedi. Baba Mustafa Atıcı “Mutluluğa kurşun sıkmayın” sloganlarıyla Trabzon’da kampanya başlattı ve “Türkiye’de caydırıcı cezalar yok. Göz göre göre katil vurduğunu kabul ediyor, aldığı ceza sadece 8 ay. Bu nasıl bir adalet. Ben 15 yaşındaki evladımı toprağa verdim ve oğlumu öldüren henüz bulunmadı. Herkes öldüğüyle kalıyor” dedi.