Bir roketi neden istediğimiz her an ateşleyip uzaya gönderemiyoruz? Doğru zaman neden bu kadar önemli?

Bu haftanın başlarında Artemis I Ay görevinin fırlatılması bir kez daha iptal edildi ve artık yeni fırlatma tarihi için bir süre beklememiz gerekiyor. Peki ama bir roketi neden istediğimiz zaman uzaya gönderemiyoruz? Neden belli bir zaman aralığını beklemek zorundayız?

Uzay Fırlatma Sistemi roketinin 3 Eylül’de Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatılmaya hazırlanmasından sadece 40 dakika önce, yakıt hattında fark edilen bir sızıntı, mühendislerin fırlatmayı iptal etmesine sebep oldu. Bir sonraki fırlatma aralığını beklememizin gerekmesi, neden bir roketin herhangi bir zamanda uzaya fırlatılamayacağını sorgulamanıza sebep oldu.

Bir roketi neden istediğimiz zaman fırlatamıyoruz?

Fırlatma aralığı, bir gökyüzü olayı için yıldızların doğru hizaya gelmesini beklemek gibidir. Roket, Dünya yüzeyinden kelimenin gerçek anlamıyla “fırlatılıyor.” Uzay aracının ve taşıdığı her şeyin yolunun istenilen yere doğru zamanda ulaşmasını sağlamak için bu fırlatmanın mükemmel bir şekilde zamanlanması gerekiyor. Bunu, giden bir otomobilin camından bir basketbol topunu atarak başka yönde hareket eden bir potaya basket atmak gibi düşünebilirsiniz.

Orion kapsülünü Ay’ın yörüngesine gönderme görevini üstlenen Artemis I için “doğru zaman”, 28 günlük döngüsü boyunca Ay’ın Dünya’ya mümkün olduğunca yakın olmasını (“yerberi” olarak da bilinir) beklemek anlamına geliyor. Bu nedenle, Ay’a bir fırlatma için bir sonraki şansımızın kabaca iptal tarihinden itibaren dört hafta sonra olacağını biliyoruz.

Uçuş yolunun büyük bir kısmı hem Dünya’dan hem de Ay’dan gelen yerçekimi etkisinin yardımına bağlı olduğundan ve Orion kapsülünün güvenli bir şekilde geri gelmesini istememizden dolayı, bu zamanlamayı doğru belirlemek çok önemli. Uzaya gönderilen araçlar, doğru hızlara ulaşarak istedikleri yöne ve yere gitmek için bu yerçekimi kuvvetlerinin etkilerini bir nevi sapan gibi kullanır. İşte bu yüzden doğru zamanı beklemek çok önemli.

Orion’ın Ay’ın yanından bu sapan hareketi ile geçmesi ve ona çarpmaması gerekiyor, bu nedenle roketin fırlatılacağı noktanın, Dünya’nın, Ay’ın ve Ay kapsülünün konumlarının her zaman tam olarak bilinmesi zorunlu.

James Webb Uzay Teleskobu’nun fırlatılması da benzer bir senaryo yaşamıştı. O fırlatma sırasında, görev kontrol sorumlularının, Dünya ile Güneş arasında yerçekimi açısından dengeli bir nokta olan Lagrange Noktası 2’ye giderken Ay’a çarpmadığından emin olması gerekiyordu. Kötü hava koşullarından kaçınmak için teleskopun fırlatılması birkaç kez ertelendi ve en sonunda 2021 yılı Noel Günü’nde bir Ariane 5 roketiyle Fransız Guyanası’ndan fırlatıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir