Rapordaki sunuş yazısında salgının etkilerine değinen Akben, “Öncelikle 2020 yılının ilk aylarında başlayan Kovid-19 pandemisinin neden olduğu ekonomik daralma ve bunu takip eden tedarik zinciri sorunları tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de olumsuz şekilde etkilemiştir. İzleyen dönemde pandeminin etkilerinin azaltılması için uygulanan genişletici politikaların tetiklediği enflasyonist süreç, küresel çapta emtia ve enerji fiyatlarının aşırı şekilde yükselmesine neden olmuştur. Enflasyon ile mücadele için gelişmiş ülkelerce uygulanan sıkı para politikaları ise sermaye hareketlerine, özellikle de gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışına yol açmıştır. 2021 yıl sonuna gelindiğinde söz konusu küresel ekonomik dalgalanmaların çözümüne ilişkin belirgin bir iyileşme henüz gözlemlenmemiştir.” ifadelerini kullandı.
Akben, şunları kaydetti
“2022 yılı şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlatmış olduğu askeri harekat, küresel tedarik zincirindeki sorunların ve enflasyonun yanı sıra politik gerilimlerin de ekonomi üzerinde potansiyel olumsuz etkiler yaratmasına yol açmıştır. Yaşanan gelişmeler 2022 yılının ülkemiz ekonomisi ve finansal piyasaları açısından doğabilecek risklere karşı temkinli ve proaktif olunması gerektiğine işaret etmektedir. Küresel risklerin giderek arttığı bu süreçte ülkemiz ekonomisinin en önemli güvenlik çıpalarından birini bankacılık sektörü oluşturmaktadır. Bankacılık sektörü, kredi piyasasının etkin bir şekilde çalışması ve reel sektörün finansal ihtiyaçlarının karşılanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu durum sektörün finansal sağlamlığının da önemli bir göstergesidir. Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü yaşanan uluslararası dalgalanmalara rağmen 2021 yılında yüzde 51 oranında artarak 9.215 milyar TL’ye, 2021 yılsonu itibarıyla sektörün toplam mevduat ve kredi büyüklüğü 2020 yılsonuna göre sırasıyla yüzde 53 ve yüzde 37 oranında artarak 5.303 milyar TL ve 4.901 milyar TL seviyelerine ulaşmıştır. Sektörün toplam aktif büyüklüğünün gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 122’den yüzde 128’e yükselmiştir. Bankaların sermaye yeterlilik oranı yüzde 18,39 olarak gerçekleşmiş, net dönem karı ise bir önceki yıla göre yüzde 59 artarak 93 milyar TL’ye ulaşmıştır.”
“FİNTEK EKOSİSTEMİNİN GELİŞİMİ İÇİN ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI”
Dijital bankacılıkla ilgili yapılan düzenlemelere değinen Akben, “Sadece dijital kanallar üzerinden hizmet veren şubesiz bankaların faaliyet esaslarının ve bankacılık hizmetlerinin finansal teknoloji şirketleri ve diğer işletmelere bir servis modeli olarak sunulabilmesine ilişkin şartların belirlenmesine yönelik olarak hazırlanan Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 2022 yılı başında yürürlüğe giren Yönetmeliğin şube olmaksızın sadece dijital kanallar üzerinden hizmet verecek dijital bankaların hayata geçmesine ve servis bankacılığı yoluyla çok farklı inovatif iş modellerine imkan sağlayacağı ve ülkemizin finans sektörü ve ‘fintek’ ekosisteminin gelişimi için önemli bir dönüm noktası olacağı değerlendirilmektedir.” yorumunu yaptı.
Akben, şunları aktardı:
“12 Mart 2021 tarihinde açıklanan Ekonomi Reform Paketi kapsamında, bankacılık sektörünün kredi tahsis ve izleme süreçlerinin etkinliğinin artırılmasına yönelik olarak hazırlanan Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber ve bankacılık sektörünün aktif kalitesinin artırılmasına yönelik olarak hazırlanan Sorunlu Alacak Çözümleme Rehberi 29 Haziran 2021 tarihinde yayımlanmıştır. ‘Sorunlu Alacak Çözümleme Rehberi’ne dayanak teşkil eden ‘Bankaların Kredi İşlemleri Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklikle anılan Yönetmelikte belirlenen esaslar çerçevesinde bankalarca çözümleme birimleri kurulması ve sorunlu alacak çözümleme stratejisi ile operasyonel planların hazırlanması yükümlülüğü getirilmiştir. Ayrıca, 2021 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında Düzce, Rize, Artvin, Bartın, Kastamonu ve Sinop illerinde meydana gelen sel felaketleri nedeniyle bu illerde yerleşik kişiler açısından geçici süreler için kredi vade sınırlarının uygulanmamasına ve kredi kartı taksitlendirme sürelerinin bir kata kadar artırılmasına imkan tanınmıştır.”
Akben, iklim değişikliği konusuna ilişkin ise “2021 yılında ülkemizde sürdürülebilir bankacılığın geliştirilmesi ve buna ilişkin risk yönetim altyapısının tesis edilmesi amacıyla da önemli adımlar atılmıştır. Sürdürülebilir bankacılık alanında yapılan çalışmalarla Paris İklim Anlaşması kapsamındaki karbon emisyonu azaltım hedeflerine ulaşılması ve AB Yeşil Mutabakatının yaratacağı koşullara uyum sağlanması amacıyla yeşil ekonomik dönüşümün finansmanına katkı sunulması hedeflenmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.