AKP MKYK Üyesi Metin Külünk iktisat idaresine sert tenkitlerde bulundu. Mevcut siyasetlerin dar bir seçkin bölümün servetini büyüttüğünü söyleyen Külünk, ‘Kaynakların betona, holdinglere ve büyük şirketlere akıtılmasının önüne geçilmeli ve halkın refahına odaklanılmalıdır.’ dedi.
Metin Külünk’ün açıklamaları şöyle ????
-
‘1.Kalkınma göstergelerinin en kıymetlileri halkın memnunluğu ve refah düzeyidir. Bilhassa dar gelir kümesi ve orta sınıfın refahı iktisat idaresinde temele oturtulmalıdır. İktisat bürokratlarının ne hikmetse ilgisini çekmeyen bu alana hemen dokunulmalıdır.
-
2. Türkiye’de en az kazanan ile en çok kazanan arasındaki fark 23 kattır. En tepedeki %10’luk nüfus toplam gelirin yaklaşık %55’ine sahipken, en alt %50’lik nüfusun toplam gelirden aldığı hisse %12’lerdedir.
-
3.En üstteki %10’luk kesim toplam servetin %67’sine sahipken, en alttaki %50’lik nüfus toplam servetin yalnızca %4’üne sahiptir. Acaba ekonomi yönetimi bu tabloyu okuyor mu? Bürokratlar bu tablodan haberdar mı?
-
4.Sürekli büyüme rakamı açıklayarak sokağın gönlünü almak mümkün mü? Çünkü sokağa indiğinizde büyümeyi hissedenlerin çoğunun %10’luk dilime sahip kesim olduğunu görüyoruz. Mevcut siyaset ve tercihler alt ve orta gelir kümesinden daha çok %10’u mutlu ediyor.
-
5.Burada dikkat. 15 Temmuzda sokağa inenlerden kaç tanesi %10’luk kümedeydi? Ak Parti iktidarlarını 20 yıl boyunca omuzunda taşıyan daha çok hangi gruplardı? Büyüme sayıları açıklandığında sokak neden reaksiyonlu?
-
6.Kamu bankaları ivedilikle asli görevlerine odaklanmalıdır. Esnaf, sanatkar, KOBİ, çiftçi, öğrenci, emekçi, memur üzere bölümlerin gereksinimleri için kurulmuş olan Kamu Bankaları ulusal kaynakları millet lehine kullandırmalıdır. İnşaat kesimine kaynak transferi minimize edilmelidir.
-
7.Betona gömülen paradan vatandaşa bir hisse düşmüyor. %10’luk kesime verilen krediler %50’lik kesitin refahını artırmıyor. Dar bir seçkin kesim servetine servet katıyor. Bu nizamı baştan aşağı değiştirmek zorundayız. Sokağı duymayan, sokağı görmeyen teknokrat akıl sorgulanmalıdır.
-
8.2023 yolunda ilerlerken en kritik alan olan iktisatta kaynakların betona, holdinglere ve büyük şirketlere akıtılmasının önüne geçilmeli ve halkın refahına odaklanılmalıdır. Türkiye’nin büyüme sorunu yok diyerek bu işin içinden çıkılamaz.
-
9.Odak noktası halkın sofrası ve geçimi olacak bir politikayı benimsemek ve geç olmadan hemen bunu duyurmak ve uygulamak mecburiyetindeyiz. Unutmayın seçkin bölümler her evrede yolunu bulur.
-
Ancak tabanın büyük kısmını oluşturan dar ve orta gelir kümesi Türkiyemizin Sayın CB’mızın Liderliğinde verdiği büyük uğraşın omurgasıdır 15 Temmuz mitinglerinde bu omurga dimdik ayakta seçkinler ise perde artlarında idiler.
-
10.Omurga ne kadar sağlam ve sağlıklıysa vücut de o kadar sağlam ve sağlıklı olur. Omurgayı ihmal eden teknokratik aklı sorgulamak ve ülkenin kredi kaynaklarını dar ve orta gelir kümesine kanalize edecek düzenlemeleri hayata geçirmeliyiz.’