ANKARA (İGFA) – Saadet Partisi Genel Lideri Karamollaoğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, bir ülkenin adım adım işgal edildiğini ve herkesin seyretmeye devam ettiğini söyledi.
Filistin’de insanların katledildiğini, gebe bayanların, bebeklerin öldürüldüğünü, hastanelerin, ibadethanelerin bombalandığını ve kimseden ses çıkmadığını savunan Karamollaoğlu, “18 günde 10 binlerce kardeşimiz şehit düştü. Müslüman ülkelerin başkanları de yalnızca kınadı. Hatta bir kısmı kınamaya bile tevessül etmedi. Hakikaten merak ediyoruz. Daha ne olması gerekiyor ki birilerinin sesi çıksın? Daima birlikte ayağa kalkmak için başımıza daha ne gelmesi lazım, merak ediyorum. İsrail ve cürüm ortağı ABD daha ne yapmalı ki İslam alemi uyansın?” sözlerini kullandı.
Irak’ta, Afganistan’da, Tunus ve Libya’da, Suriye’de herkesin sustuğunu lakin ABD’nin durmadığını lisana getiren Karamollaoğlu, ismine BOP denilen aslında “Büyük İsrail Projesi” uğruna dünyanın ateşe verildiğini belirtti.
Karamollaoğlu, önceliği demokrasi olanlara şu sorularla seslenmek istediğini söz ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ne oldu sizin demokrasi söyleminize? Önceliği insan hakları olanlara soruyorum. Demokrasiyi bıraktık ne olacak Filistinlilerin hakları? ‘Barış istiyoruz’ diyenlere sesleniyorum. İsrail’e ‘dur’ denilmedikçe ve İsrail katliamlarından vazgeçmedikçe kalıcı bir barış mümkün mü? ‘Önceliğim İslami değerlerdir’ diyenlere sesleniyorum. Susarak ve yalnızca kınayarak daha ne kadar bu vebale ortak olacaksınız? ABD’nin haksız davasında ve katliamlarda İsrail’e verdiği dayanağı bizler haklı davalarımızda Filistinli kardeşlerimize vermeyeceksek vay geldi bizim halimize”
ABD’yi, dünden bugüne gerçekleştirdiği katliamlardan da bildiklerini söyleyen Karamollaoğlu, bu ülkenin idaresine kim gelirse gelsin değişen bir şey olmadığını kaydetti.
Temel Karamollaoğlu, “dostum” hitabıyla başlayan cümlelere muhatap bireylere asla güvenilmemesi gerektiğini belirterek, “Kim ki ABD’yi kendine dost görmüşse diğer düşmana muhtaçlığı yoktur. Kim ki ABD’yi kendine müttefik kabul etmişse bilsin ki başı kesinlikle ilerde belaya girecektir. Bunun içindir ki kim Amerika Birleşik Devletleri idaresi ile insan haklarını, demokrasiyi, barışı tıpkı gün içerisinde kullanma yanlışına düşmüşse derhal bu yanlıştan dönmelidir, vazgeçmelidir.” diye konuştu.
İsrail’in kilise dahi bombaladığını fakat Hristiyan ABD’nin onlara sahip çıkmaya devam ettiğini ileri süren Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
“Kısa vadede dünyevi çıkarları için yapamayacakları hiçbir alçaklık yoktur. Hastaneyi bombalayıp sonra da çıkıp ‘Filistinliler kendilerini mağdur göstermek için yapmış olabilirler’ diye algı üretmeye çalışacak kadar, maalesef bu kelimeyi kullanmak istemem ancak onursuzca hareket edebiliyor. Dünyanın gözünün içine baka baka palavra söylemekten hiç lakin hiç utanmıyorlar. İşte biz bugün bu kadar adilik ve gözü dönmüşlükle karşı karşıyayız. O denli kolay cümlelerle, küçük yardımlarla bilindik kınama tabirleriyle geçiştirilecek bir noktada değiliz saygıdeğer kardeşim. Tüm imkanlarıyla bölgemizde bütün kaynaklarını seferber ettiler. Açık söylüyorum, adeta tutuştular. Bu hazırlık, bu seferberlik halidir. Yalnızca Filistinlilere karşı da değildir. Bunun da bilinmesi gerekir. Bunu görmek için affedersiniz güya kör olmak icap eder üzere geliyor bana. Dünyanın her yerinde vicdan ve delalet sahibi beşerler bu gerçeği görüyor, biliyor, anlıyor.”
Türkiye’nin çok geç kaldığını ve pasif davrandığını öne süren Karamollaoğlu, İsrail’in, ABD’nin dayanağından çok İslam ülkelerinin sessizliğinden güç aldığını söyledi.
Karamollaoğlu, Türkiye’nin etrafının da adım adım kuşatıldığını söz ederek, “Bugün Kudüs’e sahip çıkmak demek emin olun Ankara’ya sahip çıkmak demektir. Bunu fark ettiğimiz vakit inşallah geç kalmış olmayız. Bugün İsrail ve ABD’ye mani olmak, yarın ülkemize düşebilecek ateşi bugünden söndürmek demektir. Bu şartlarda ‘hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır’ tabiri tam da denk düşmektedir. Ya işte o satıh dün memleketimizdi, bugün Filistin topraklarıdır. Dün yamyamlar üzere İstanbul’u, Çanakkale’yi kuşatanlar, bugün de Gazze’yi kuşatmışlardır. Bu kuşatmayı yarmak hepimizin boynunun borcudur. Herkesi artık bu sorumluluklarımızı kullanmaya davet ediyorum.” tabirlerini kullandı.
İktidarın Filistin mitingi yapacağını belirten Karamollaoğlu, “İktidar miting yapmaz, icraat yapar.” dedi. Mitingin içeride algı oluşturmaktan öteki bir işe yaramayacağını ileri süren Karamollaoğlu, iktidardan atması gereken adımları atmasını istedi.
İslam ülkelerinden İsrail’e karşı gerekli yansıyı vermesini talep eden Karamollaoğlu, İsrail’e dayanak veren Batı ülkelerine de petrol gönderiminin yavaşlatılması, hatta durdurulması gerektiğini söyledi.
Karamollaoğlu, Türkiye ve bölge açısından büyük bir tehdit oluşturan ABD ve İngiltere’den deniz ve hava kuvvetlerini derhal çekmesini isteyerek, Türkiye’nin BM nezdinden diplomatik teşebbüslerini de elden bırakmaması gerektiğini lisana getirdi. Filistin’in 1947’de tek bir devletken bugünkü halini içeren haritayı gösteren Karamollaoğlu, zalimin zulmü karşısında herkes sussa da kendilerinin susmayacağını vurguladı.