Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, bugünkü yazısında, dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden biri olan Oracle’ın, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hindistan’da rüşvet vermesiyle ilgili soruşturmanın inceleme raporundan detaylar aktardı.
Firmanın yapılan görüşmelerde rüşvet verdiğini kabul edip 23 milyon dolar cezayı da kabul ettiğine dikkati çeken Ağırel, şu bilgileri aktardı:
“Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Oracle kuruluşları belirli rüşvet havuzundaki parayı artırmak için sahte pazarlama talepleri oluşturdu ve bu ülkelerdeki Oracle kuruluşlarının denetçileri de bunu onayladı. Oracle Türkiye yetkilileri burada biriken paraları, tamamen şirket politikasına aykırı olarak son kullanıcılara rüşvet vermek, seyahat masraflarını karşılamak için kullandı.
Havuz, kumbara, gibi isimler verilen bu fondaki para, yabancı yetkililer dahil bir çok kişinin seyahat masraflarında kullanıldı. Oracle firması kendi teknoloji konferansı dahil olmak üzere, Los Angeles ve Napa Vadisi gibi yerlere aileleri ve çocukları ile yapılan seyahatler ödendi.
Oracle Türkiye yetkilileri ve ülkenin yöneticileri de bu yaşananları biliyordu ve göz yumdu. Bu şemaların nasıl uygulandığı düşünülünce; Oracle, bu rüşvet çarkının boyutu ve kapsamının kayıtlarından yoksun.
Mayıs 2018 yılında Oracle Türkiye ile İçişleri Bakanlığı 112 Acil Çağrı Hattı’nın sistemi için anlaşmaya vardı.
Oracle Türkiye satış temsilcisi yetkilileri, etik olmayan bir şekilde Kaliforniya’ya 1 haftalık bir gezi planladı. Gezinin parası muhtemelen bu bahsettiğimiz havuzdan ödendi.
4 yetkili Oracle genel merkezinde üst düzey bir Oracle yetkilisi ile sadece 15-20 dakikalık bir toplantı yaptı.
Geri kalan günlerde İçişleri Bakanlığı yetkilileri bir hafta boyunca Los Angeles ve Napa Vadisi’nde ağırlandı. Tema Parkı gibi yerler gezdirildi.
31 Mayıs’ta ise Oracle Türkiye, 112 Acil Hattı için büyük bir sipariş aldı.
İçişleri Bakanlığı yetkililerinin seyahat masrafları çok fazla olduğu için, Oracle Türkiye yetkilileri genel merkezden alışılmadık bir indirim talep etme ihtiyacı duydular.
Gerekçe olarak ise İçişleri Bakanlığı’nın bütçesinin düşük olduğunu ve diğer firmalarla rekabet edebilmek adına bu indirimin gerekli olduğu gösterildi. Oracle genel merkezi bunu kabul etti ve indirim yapıldı. Halbuki İçişleri Bakanlığı’nın 112 için talebi zaten Oracle ürünü olması idi ve başla bir rakip de yoktu.
112 projesini yürüten aynı Türkiye satış temsilcisi SGK yetkililerine de nakit rüşvet verdi. Satış temsilcisinin tuttuğu elektronik bir tablo, anlaşma yapılmadan önce 6 ay boyunca her indirim talebinden ne kadar marj elde edebileceğini hesap ediyordu.
Anlaşmadan 3 ay önce bir SGK yetkilisi ve satış temsilcisi bir araya geldi. Toplantının adı “Büyük düşünenler buluşuyor” idi.
Türkiye Oracle yetkilisi, SGK anlaşmasındaki rüşvetleri finanse edebilmek için yine ciddi indirim talep etti. Çok yoğun bir satış olduğunu, diğer firmalarla rekabet edilmesi gerektiğini söyledi.
Genel merkez yine onayladı. Daha sonra SGK ihale kayıtları gösterdi ki zaten ihale şartnamesi Oracle ürünlerini gerektiriyordu. Para rüşvet havuzundaki parayı artırmak için kullanıldı.
2017 yılında aynı Türkiye satış temsilcisi, bu kez yetkili satıcıları kullanarak rüşvet düzeni oluşturdu. SGK için veri tabanı altyapısı oluşturmak için olan siparişte yine genel merkez tarafından ciddi bir indirim yapıldı. 1,1 milyon dolar gibi para söz konusuyken sadece küçük bir kısmı yazılım gibi meşru ürünler için harcandı.”