1. yüzyılda Galya’nın kırsal bir yerinde dünyaya gelip, gençlik çağına kadar günlerini bitkiler ile geçirerek zehirler konusunda uzmanlaşan ve dile kolay ikisi imparator, 400 üst düzey bürokratı bizzat zehirleyen Galyalı Locusta, dünyanın ilk seri katili olarak kötü şöhreti ile tarihin tozlu sayfalarına adını yazdırmayı başarmıştı.
Gelin şimdi hep beraber Locusta’nın fakir bir köyden, imparatorluğun şatafatlı hayatına kadar uzanan pek zehirli hayatına ve akabinde onu bekleyen acı sonuna bir göz atalım.
Locusta, Galya’nın kırsal kısımlarında dünyaya gelmeyi kendi ismine avantaja çeviren zeki bir bayandı.
Locusta ya da kimi kaynaklarda geçtiği biçimiyle Lucusta, günümüzde bilhassa de Fransa’yı içerisine alan Batı Avrupa olarak tabir edebileceğimiz Galya’nın kırsal kesimlerinde dünyaya geldi.
Kırsal bir yerde dünyaya gelmiş olması onun için dezavantaj üzere görünse de son derece zeki bir bayan olan Locusta, burada günlerini bitkileri inceleyerek geçirdi. Zehirli ve faydalı bitkiler konusunda pek çok deneyim edindi.
Galya, Locusta için yetersiz gelmeye başlayınca kendini ispat etmek için Roma’ya taşınmaya karar verdi.
Locusta, doğup büyüdüğü köyünde bitkiler ile mükemmeller yaratıyordu ancak bu zeki bayanın zincirlerini kırıp kabuğunu terk etme vakti de gelmişti. En sonunda Locusta, Roma’ya taşınmaya karar verdi. Roma’ya taşınınca da geçimini sağlamak için birkaç uğraş aradıysa da yalnızca bitkiler ile para kazanabileceğini kısa müddette anladı.
Galya’dan Roma’ya gelen tek şey Locusta değildi, Locusta’nın ünü de beraberinde geldi.
O devirlerde bitkiler ile mucizevi şeyler sergileyen pek çok kişi, büyücü olarak isimlendiriliyordu ve Locusta da bu şahıslardan biriydi. Roma’ya geldiğinde kendisini Galyalı Locusta olarak tanıttı. Galyalı Locusta, burada beklediğinden de fazla bir ilgi ile karşılaştı. Bu ilginin altında yatan şey ise Roma’da çok fazla bürokratın bulunmasıydı.
Yükselmek isteyen pek çok bürokrat ve yönetici, kendisini garanti altına alabilmek için düşmanlarını ve rakiplerini zehirleterek öldürtmek istiyordu. Locusta, bilgi birikimi ile bu işler için adeta biçilmiş bir kaftandı.
Üstün bitki bilgisiyle pek çok bürokratı zehirleyen Locusta, zehirlenmekten çok korktuğu için her gün bir ölçü zehir içerdi.
Para kazanmak için pek çok orta ve üst seviye bürokratı zehirleyerek öldüren Locusta, hayatını kaybeden kurbanlarının çektiği acılardan etkilenmiş olacak ki en çok korktuğu şey zehirlenerek ölmekti.
Zehirlere karşı bağışıklık kazanırsa zehirlenemeyeceğini düşünen Locusta, yıllarca her gün bir ölçü zehir içerek vücudunu zehirlere karşı adeta eğitti. Bazen içtiği zehirler ağır gelse de panzehir ile bağışıklık kazandı ve bir yerden sonra adeta zehirlere karşı tam bağışıklık kazanmayı başardı.
Locusta yakalansa bile yeteneklerinden ötürü öldürülemeyecek kadar kıymetli bir insandı ve bundan pek çok kere istifade etmeyi başardı.
Ömrü boyunca Roma’da 400 kişiyi zehirleyerek öldürdüğü iddia edilen bir insanın hiç yakalanamadığını düşünmek biraz abartı olurdu. Hakikaten Locusta, birkaç sefer suçüstü yakalansa da, yakalayan bireylerin de ortadan kaldırmak istediği rakip ve düşmanları olduğu için Locusta’dan faydalanmak için cezalandırmak yerine mutabakat yoluna gittiler.
İmparatorları ve ailesini de zehirlemeye başlayan Locusta, şöhretin en doruğuna ulaştı.
Roma’da ünü herkesin lisanında olan Locusta, Nero’nun eşinin isteği üzerine 4. Roma İmparatoru Claudius’u da zehirledi. Claudius’un vefatının akabinde tahta geçen 5. Roma İmparatoru Nero, cinayet işlemekten zindana atılıp hakkında idam kararı verilen Locusta’yı, Claudius’un ölümündeki hissesinden dolayı affetti ve kendisini “ömür boyu ölüm cezasından muaf” tutma kelamı verdi.
Bu süreçte Locusta, İmparator Nero’nun buyruğunda çalıştı. Locusta, Nero’nun talepleri doğrultusunda İmparatorluk bünyesindeki öğrencilere bitkiler ve zehirler konusunda dersler verirken; tahta çıkma ihtimali bulunan Claudius’un oğlu Britannicus’u da zehirledi.
İmparator Nero’nun vefatı, Locusta’nın sonu için de bir başlangıç manasına geliyordu
Nero’nun buyruğunda uzunca bir müddet çalışan Locusta, Nero’nun vefatından sonra tahta çıkan 6. Roma İmparatoru Galba’ya da bir mühlet hizmet verdi. Galba her ne kadar Locusta’nın sihirli ellerinden bir mühlet faydalansa da Locusta’nın sadakatinden kuşku duymaya başladı ve Locusta’nın kendisini zehirlemeden evvel onu öldürme kararı aldı.
O devir Roma’da büyük bir gelenek haline gelen, vefat cezası alan şahısların hayvanlar tarafından tecavüz edilme kararı Locusta’yı aşağılamak için de uygulandı ve bir zürafaya tecavüz ettirildi
Tecavüzün akabinde idam edilen Locusta, büyücü olarak anıldığı için yeniden dirilmesini engellemek amacıyla cansız vücudu yakıldı ve külleri denize atıldı. Locusta’nın acı vefatından kısa bir müddet sonra İmparator Galba zehirlenerek hayatını kaybetti. Pek çok kişi Galba’nın vefatında Locusta’nın parmağı olduğunu, Galba’ya onu yavaş yavaş öldüren bir zehir verdiğini düşünmektedir.
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 /